yaz geldi.... deniz sezonu açıldı. bu cuma herkes tatile gidiyo. ben istanbul nöbetindeyim. aslında söylenmeye hiç hakkım yok geçen sene 7 ay tatil yapan (annemin düşündüğü gibi değil), yani 7 ay tatil köyünde çalışan ben hiç denize özenmiyorum. ayrıca denize girmek için oluşması gereken bazı fiziksel koşullarda var ve ben o fiziksel koşulları oluşturmaya üşeniyorum. nerdeyse bu yüzden aa deniz mi üf niye denize gireyim hiç canım istemiyo ki bile diyorum. bu koşulları oluşturmak zor zanaat (sakın bu yazıyı beyim okumasın) yok onu yeme, bunu yeme, egzersiz yap ben 2 adım fazla yürüycem diye düşündüğümden her sabah 5 dk erken çıkıp kapımın önünden geçen otobüse biniyorum hatta o kadar yürümemek için servisli iş hayalleri kuruyorum. hele en kötüsü sabahları kadıköy de beşiktaş iskelesine yürümek sanki bütün kadıköy ü dolaşıyomuşum gibi geliyo valla en sonunda belediye'ye iett'ye şikayet mektubu yazıcam. yaşlanıyorum galiba, lisede keklik gibi seke seke giderdim moda'ya şimdi şurdan şuraya gitmeye üşeniyorum.
not: bu resmi geçen sene ölüdeniz'de çekmiştim. şimdi resimlere bakınca aslında oraları ne kadar özlediğimi anladım :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder